Pasaklıyız ama mutluyuz:)

22 Nisan 2014 Salı

www.tips-fb.com
Pasaklıyız ama Mutluyuz:)

Geçen gün bir yerde okudum 'İyi annelerin yapış yapış yerleri, kirli fırınları ve mutlu çocukları olur'. Yaşasın bu benim:) Ben hiç bildik klasik Türk kadını profilinde olamadım. Hani şu akşam yatarken her an misafir ağırlayacakmışçasına evinin her köşesi derli toplu, fırını tertemiz mutfağı bal dök yala tadında olanlardan.Cemalim'de evin dağınıklığından rahatsız olan bir insan olmadığı için, evin derinden topundan ben sorumluyum. Her şeye de tek başıma yetişemiyorum. Ama evimizin kendine göre bir düzeni var. yerlerim her daim bal dök yala olmaz.Aman olmayıversin. Elif Naz'ın oyuncakları dağınık şimdililk ama öğreteceğim ona mutlaka büyüyünce toplayacak. Sahi kaç yaşında başlıyorlar toplamaya?En azından onu bu konu da eğitmeliyim:)

Arada ev kontrolden çıkınca strese giriyorum evet. Dırdır etme potansiyelim artıyor.Zaten çok konuşuyorum bir de bu zamanlar da vır vır.. Akşamın yemeğini bir gece önceden yapıyorum çalıştığım için. Eğer evde ertesi günün yemeği yoksa akşam eve giderken gecenin köründe yemek yapacak olmanın stresi ile sinirli de olabiliyorum. Ama genel olarak rahat bir insanım. Bir de misafir gelince yapacağım yemeklerin yetişmeyecek stresi var.Zaten Cemal'de en stresli olduğum zamanların bu zamanlar olduğunu söyler.

Rahatlığım hem kendim hem işten dönünce benden ilgi bekleyen kızım Elif Naz için gerekli. Bir kere akşam yemek yedikten sonra bir-bir buçuk saat gibi bir zaman kalıyor beraber vakit geçirmek için. Onu da evi derlemek, ertesi güne yemek yapmak gibi işlerle harcayamam vallahi.Elif Naz ile geçireceğim zamandan çalmak gibi geliyor bana. Sofra öyle dağınık kalmış olsun kalsın, Elif Naz'ım mutlu ya..O uyuduktan sonra biraz ortalığı düzeltiyorum. Sonrasında da ayaklarımı uzatıp oturuyorum,dizi seyrediyorum falan... O da benim ruh sağlığım için gerekli değil mi ama..

Hatırlıyorum da ben çocukken annem hep bir koşturma halindeydi. Akşamları şöyle rahat rahat bir oturduğunu çok az hatırlıyorum. Çalıştığı için yemekti, çamaşırdı, ütüydü koşturur, haftada en az bir kere misafir ağırlardı. Akşam sofrada daha biz yemeğimizi bitirmeden, o kalkar sofrayı toplamaya girişirdi. Şimdi konuşuyoruz da “Biz çocuklarımızla sizin ilgilendiğiniz kadar çok ilgilenemedik diyor. Çünkü biz çalışan yeni nesildik. Bizden hem çalışan anne hem tam teçhizatlı ev hanımı olmamız beklendi.”

Kim ne derse desin bana. İsterlerse pasaklı desinler, ister pis desinler. Zaman hızla akıp geçiyor ve kızım büyüyor. Çamaşırları toplamaktansa onunla oyun oynamayı tercih ediyorum ve bu onu da beni de daha mutlu ediyor. İşte bu her şeye bedel. Sonuç olarak, belki pasaklı ama mutlu bir aileyiz.