Eski evlerin pencere önleri, kapı ve yol kenarları hep fesleğen fideleriyle doluydu. Çocukluğumda hatırlıyorum; babaannem de anneannem de fesleğensiz kalmazdı, Mayıs ayı gelince ne yapıp edip, konu komşu biri diğerine birkaç kök verip çoğalmasını sağlarlardı. Fesleğenin sivrisinekleri kaçırttığını eskiden beri biliyordum, yeni keşfediyormuş gibi coşmamı ben de anlayamıyorum ya neyse…!
Bildiğimiz şeyler bunlar ama, üzerine düşüp pratik yaşama katmak gerek.
Bazı bitkilerin sivrisinek ve böcekleri kovduklarına dair pek çok kadim bilgi mevcut; En yenilerinden ki, daha önce de danaburnu için söz etmiştim “Börtü Böcek İçin Doğa Dostu Öneriler ve Ev Yapımı İlaçlar” kitabı da fesleğenin sivrisinek kaçırmada yararlı olduğunun altını çiziyor. Dr. Füsun Tezcan’ın yazdığı bu yararlı kitapta sivrisinek için fesleğen ve biberiye öneriliyor. Bazı sinek türlerine taze nanenin de fayda ettiği söyleniyor…
Kimyevi ilaca karşı duran biri olarak sinekleri tek tek öldürmekle baş edemeyeceğimi görünce balkondaki fesleğen saksılarımı doğruca yatak odasına terfi ettirdim.
Sonuç mu? Son derece başarılı. Aralık pencereden tatlı tatlı esen temiz hava fesleğen yapraklarına dokundukça odayı ferahlatan koku aynı zamanda bütün sinekleri kaçırmış! Nereye gitti onca sinek şaşırdım! Mis gibi fesleğen kokusuyla uyumak gerçekten harika.
Hoşgeldin fesleğen güzeli…
Fesleğenden söz edip de, fesleğen kokulu şair Ahmet Telli'yi anmamak olur mu? Şair Telli'nin içinde fesleğen geçen mısralarını pek severim ben;
"Gidersen kim sular fesleğenleri.
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca."
*
"Gün batarken sula fesleğenleri balkonun kokusu sokağa taşsın.."
*
"Akşamüstleri fesleğenleri suluyorum
bekle demiyorum kimseye, unutma demiyorum.."
*
"Bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor
kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri.."